Bulmacahane Bulmaca Müdavimleri Cevaplari [ Türkçe ]
Bu konuya çözümler getireceğim Bulmacahane Bulmaca Müdavimleri . Oyun, oyun mağazasında ve iTunes’da bulunur ve harflerden sözcükler bulup bunları bir bulmacanın içine yerleştirmekten oluşur. Bu sürüm kullanılabilir Türk Dili.
Bulmacahane Bulmaca Müdavimleri Cevaplari:
En farklı, en eğlenceli ve kelime hazinesi geliştiren kelime bulmaca oyununa hoş geldiniz!
Bulmacahane – Kelime Bulmaca, klasik kelime oyunlarını ve bulmacayı birleştirip yepyeni bir kelime oyunu deneyimi sunuyor.

Başka bir seviyedeyseniz, bir sonraki davaya başvurabilirsiniz :
- Kedigillerden, Afrika’da ve Asya’da yaşayan, erkekleri yeleli, yırtıcı : ASLAN
- Şişeyi kapatmaya yarayan tapa : BUŞON
- Kumaş kaplı mobilyanın kenarındaki şeridin üzerine çakılan süslü çivi : KABARA
- Yaprakları almaşık, iri ve parlak yeşil renkte bir süs ağacı : MANOLYA
- Hristiyanlaştırmak amacıyla yapılan kutsal işlem : VAFTİZ
- Sayı veya gol pası : ASİST
- Silah olarak kullanılan ağır topuz : GÜRZ
- Yol kesen kimse : HAYDUT
- Orduda görev yapan erden generale kadar herkes : ASKER
- Siyah renkte olan dut : KARADUT
- Bir şeyin üstünü kaplayan ve onu dış etkilere karşı koruyan bölüm : KABUK
- İstenmeyen birini yanından uzaklaştırmak : SAVMAK
- Yaprakları yuvarlak ve geniş olan, durgun sularda veya havuzlarda yetişen bir su bitkisi : NİLÜFER
- Büyü, sihir : EFSUN
- Tel,kurşun boru gibi uzun ve bükülebilir şeylerin halka biçiminde sarılmasıyla yapılan bağ : KANGAL
- Bir üst organa bağlı olmakla beraber ayrı bir yasayla kendini yönetme yetkisi olan : ÖZERK
- Buyruk, emir : FERMAN
- Hem hayvansal hem bitkisel besinlerle beslenen : HEPÇİL
- Su yosunları : ALGLER
- Bir tür pembe şarap, gül şarabı : ROZE
- Sinir : ASAP
- Bilimsel : İLMİ
- Kavga, gürültü : HARAZA
- Kanun gereğince çalışmaya ara verileceği belirtilen süre : TATİL
- Anne olma duygusu : ANALIK
- Korkma ve şaşma sözü : AMANIN
- Şüphe, kuşku : ACABA
- Anne : VALİDE
- Bir insanı veya bir hayvanı dövme işi : DAYAK
- Gerçekleşeceği düşünülmeyen, hesapta olmayan, umulmadık, olağan dışı olgular : ZUHURAT
- Su vb. şeyleri içmek için kullanılan, genellikle camdan yapılan kap : BARDAK
- Sözleşme, kavil : ANLAŞMA
- Bitkinin doğal olarak yetiştiği yer : HABİTAT
- Gelecek zaman, yarın : FERDA
- Yalnız kendini düşünen, kendi çıkarlarını herkesinkinden üstün tutan : BENCİL
- Para ile alınan ve konser,sinema,tiyatro vb.eğlence yerlerine girme imkânını veren belge : BİLET
- Tırtıllı veya lastik tekerlekli yol yapım makinesi : DOZER
- Şaka olmayan, gerçek : CİDDİ
- Uzak olmayan yer : YAKIN
- Düzyazı : NESİR
- Gerçekleştirmek için tasarlanan ve erişmek istenilen şey, amaç : EREK
- Bir yerden veya bir kimseden ayrılma, ayrılık : HİCRAN
- Başka bir kimsenin veya canlının mutsuzluğuna karşı duyulan üzüntü, merhamet : ACIMA
- Dil bilimci : FİLOLOG
- Açık elle yüze vurulan tokat, beşkardeş : ŞAMAR
- Maya : FERMENT
- Tutam, bir demet, bir parça : ELÇİM
- Cehennem bekçisi : ZEBANİ
- Üzerinde birçok fındık bulunan dal : ÇOTANAK
- Gizlilik ortamında insanların birbirini tanımalarını ve anlaşmalarını sağlayan işaret : PAROLA
- Başkaldırıcılık : ASİLİK
- Eğlenceyi seven, her fırsatta eğlenen kimse : ALEMCİ
- Faizle para alıp veren, kredi, iskonto, kambiyo işlemleri yapan kuruluş : BANKA
- Yeni doğum yapmış kadın : LOHUSA
- İş hacmi : CİRO
- Daha gelmemiş, yaşanacak zaman, istikbal, ati : GELECEK
- Çok konuşan : FARFARA
- Basit, karmaşık olmayan : İLKEL
- Çizilerek veya oyularak açılan kertik : ÇETELE
- Büyük çağlayan, çavlan : ŞELALE
- Bir anda oluşan, gelişen, spontane : ANLIK
- Bugünden sonra gelecek ilk gün : YARIN
- Bilmezlikten gelme : TECAHÜL
- Güçlük : ZAHMET
- Uyma, boyun eğme : RİAYET
- Atılımcı : HAMLECİ
- Doğru yol : HİDAYET
- Gereksiz yerlere harcayıp tüketmek : ÇARÇUR
- Bir imama uyup namaz kılan kişiler : CEMAAT
- Yıldız : STAR
- Motorlu araçlarda fren yapmayı sağlayan,yarım ay biçimindeki alet : BALATA
- Güçlü, çetin : YAVUZ
- Bir kimsenin ölümünden sonra yapılmasını istediği şey : VASİYET
- Bazı bitkilerin dalında ve bazı hayvanların derisinde bulunan sivri çıkıntılardan her biri : DİKEN
- Kendini üstün görme, büyüklük taslama : KABARMA
- Yüz : SİMA
- Çok kokulu bir tür kahve : MOKA
- Sevilen ve âşık olunan kimse : SEVGİLİ
- Koyun ve keçiye verilen ortak ad : DAVAR
- Başkanlık : RİYASET
- Çok anlayışlı ve sezgili kimse : ARİF
- Üstünlük : AVANTAJ
- Kaçak ve yasak şeylerin saklandığı gizli yer : ZULA
- Bir tür dans : RAKS
- Yenilgi : HEZİMET
- Kısa, hafif, cepte veya belde taşınan ateşli silah : TABANCA
- Biricik, tek : YEGANE
- Şahsi : FERDİ
- İç çekmek, ah etmek, ah çeker gibi ses çıkarmak : AHLAMAK
- Geniş ve uzun olan yeşil yaprakları taze olarak yenilen bir bitki : MARUL
- Çevreyi kuşatan boşluk : HAVA
- Sır : GİZEM
- Bir yerde oturma : İKAMET
- İçinde dolgu maddesi olan, doldurulmuş : DOLGULU
- Bir şeyin aslına benzetilerek yapılan : SAHTE
- Belirli nesneler veya durumlar karşısında duyulan olağan dışı güçlü korku : FOBİ
- Halk bilimi : FOLKLOR
- Okyanus : UMMAN
- 1,282 kilogram veya 400 dirhemlik ağırlık ölçüsü birimi : OKKA
- Yüz güzelliği : CEMAL
- Ahlakın övdüğü iyi olma,yiğitlik,doğruluk niteliklerinin genel adı : ERDEM
- Bağırarak ağlama, inleme : FİGAN
- Güzelce : HOŞÇA
- Türkiye’de 1925 yılına kadar tarımsal ürünün onda biri oranında alınan vergi : AŞAR
- Milletvekili : MEBUS
- Yük ve yolcu taşımakta kullanılan, lokomotifin çektiği demir yolu aracı : VAGON
- Boş, işe yaramaz, anlamsız iş : HAYBE
- Evlere, çeşmeden su taşımayı iş edinmiş olan kimse : SAKA
- Eşit, denk, eş değer : MUADİL
- Kaslı : ADALELİ
- Meyve şekeri : LEVÜLOZ
- Bir verginin miktarını belirtmek için temel olarak alınan değer : MATRAH
- Yaprakları yayvan ve dikenli bir bitki : KAKTÜS
- Bulutsuz gökyüzünün rengi : MAVİ
- Bir yüzeyin veya bir noktanın yüksekliğindeki yatay sınır, seviye : DÜZEY
- Şişelenmiş bazı içeceklerin kapaklarını açmaya yarayan araç : AÇACAK
- Genellikle ince pamuk ipliğinden dokunmuş, ten üzerine giyilen iç çamaşırı : FANİLA
- Açık eflatun rengi : LİLA
- Bağış : HİBE
- Kışın,sisli havada,ağaç dallarını,toprak çıkıntılarını vb. yerleri kaplayan buz tabakası : KIRÇ
- Alevilerin toplanma yer : CEMEVİ
- Su ve kara yosunlarının, kökü andıran tutunma organı : EMEÇ
- Uzlaşmaya varabilmek için haklarının bir bölümünden, karşı taraf yararına vazgeçme : ÖDÜN
- Bir olayın gününü, ayını ve yılını bildiren söz : TARİH
- Askerlerin bellerine bağladıkları kayış : PALASKA
- Dokularda, hücreler arası boşluklarda aşırı miktarda sıvı birikmesi : ÖDEM
- Zarar : ZİYAN
- Kemankeş : OKÇU
- Altısı bir arada doğan çocuk : ALTIZ
- İki düzlemin ara kesiti : AYRIT
- Atardamarlara parmakla basıldığında duyulan vuru : NABIZ
- Soğurma : ABSORBE
- Doğrultusu, yönü, uzunluğu belirli olan ve bir ok işaretiyle gösterilen doğru çizgi : VEKTÖR
- Osmanlı Devleti’nde devlet başkanına verilen unvan : PADİŞAH
- Bir mikroskop camı : LAMEL
- Her türlü eski eşya alım satımıyla uğraşan kimse : ESKİCİ
- Sarp ve ormanlık sıradağ : BALKAN
- Kurdele biçiminde bayrak : FLANDRA
- Sakin, durgun : DİNGİN
- Japonya halkından veya bu halkın soyundan olan kimse : JAPON
- Sürdürme : İDAME
- Yapmacık olmayan : DOĞAL
- Kedigillerden, Orta ve Güney Amerika’da yaşayan, postu iri benekli bir tür memeli : JAGUAR
- Işık saçacak beyazlığa varıncaya kadar ısıtılmış olan : AKKOR
- Ustalık, hüner, uzmanlık : MARİFET
- Dünyaya gelmek : DOĞMAK
- Bir perde üzerine arkadan ışık vererek yansıtma yoluyla oynatmaya dayalı bir gösteri oyunu : KARAGÖZ
- Ham petrolün ilk damıtılmasında ayrılan çok uçucu, hafif akaryakıt : GAZOLİN
- Sevilen, âşık olunan erkek : MAŞUK
- Yükleme : ŞARJ
- Yapılacak bir hizmet veya satın alınacak bir mal için anlaşmaya göre önceden ödenen miktar : ÖNDELİK
- Meyvelerin şekerle kaynatılmasıyla hazırlanan tatlı : REÇEL
- Yürümek için yapılan ayak atışlarının her biri : ADIM
- Fala bakmanın inceliklerini ve yorumlama özelliklerini anlatan kitap : FALNAME
- Sevgiliye kavuşma : VUSLAT
- Görev bakımından birbirini tamamlayan kimselerin topluluğu : TAKIM
- Bir şeyin öbüründen önce olması durumu : ÖNCELİK
- Genel bir olguyu, bir kuralı veya ilkeyi açıklayan simgeler takımı : FORMÜL
- Değersizleşme, zarar : PERT
- Hayvan otlatılan yer : OTLAK
- Turpgillerden, yumru köklü bir bitki : ŞALGAM
- Sakız ağacından çıkarılan reçine : MASTİKA
- Dev gibi, çok büyük : DEVASA
- Sarı tüylü, koni biçiminde küçük gagalı, ötücü kuş : KANARYA
- Bir ülkeye girmek veya bir ülkeden çıkmak için yetkili makamlardan alınması gerekli izin : VİZE
- Öğreti : DOKTRİN
- İnsan zekasının, insan kişiliğinin erişebileceği en yüksek düzey : DEHA
- Düzene aykırı davranışlarda bulunan, düzeni bozan : ÇAPULCU
- Caminin etrafına yapılan çok amaçlı sosyal yapı : KÜLLİYE
- Kusurlu sayılmayacak kadar hafif şaşı : ŞEHLA
- Bir sıvının üstündeyken içine gömülmek : BATMAK
- Delik açmaya yarayan alet : MATKAP
- Borçlarını ödeyemediği mahkeme kararı ile tespit ve ilan olunan iş adamının durumu : İFLAS
- Göz kapağının kenarında çıkan küçük çıban : ARPACIK
- Kadınlar hamamında hizmet eden ve müşterileri yıkayan kadın : NATIR
- Çok konuşan, çenesi kuvvetli : ÇENEBAZ
- Küçük çocuk : SABİ
- Konuşkan, sürekli ve tatlı konuşan : DİLLİ
- Süpürge otu : FUNDA
- Nargileye takılan ve kolayca içmeyi sağlayan boru : MARPUÇ
- Fiyatı yüksek olmayan : UCUZ
- Görkem : ŞATAFAT
- Bezgin duruma gelmek : BEZMEK
- Güvence : GARANTİ
- Yağmur ve güneşten korunmak için kullanılan taşınabilir eşya : ŞEMSİYE
- Aklama, temize çıkarma : İBRA
- Kurtçuğu yapağı, yünlü kumaş ve dokuma yiyen pul kanatlılardan bir böcek : GÜVE
- Gönül vermiş,tutulmuş : MEFTUN
- Yalın olma durumu : SADELİK
- Tatlı sularda yaşayan bir hücreli : ÖGLENA
- Bir olayın duyulmamasını, yayılmamasını sağlayan önlemler almak anlamına gelen söz : ÖRTBAS
- Yayvan ve dolgun yüz : ABLAK
- Fizik öğretmeni : FİZİKÇİ
- Keçi kılının dokunmadan yalnızca dövülmesiyle elde edilen kaba kumaş : KEÇE
- Çocuk dilinde dışkı : KAKA
- Canlı, etkin, hareketli : DİNAMİK
- Yaşam : ÖMÜR
- Dişi sığır : İNEK
- Kurnaz : HİNOĞLU
- Bir halkın üzerinde yaşadığı, kültürünü oluşturduğu toprak parçası : YURT
- Dış yüz, görünüş : ZAHİR
- Saz, kabuk, yaprak vb. bir bitki maddesiyle örülmüş taban veya tavan örtüsü : HASIR
- Çölde, çadırda yaşayan göçebe : BEDEVİ
- Karahumma : TİFO
- Müzik eşliğinde içki içilen, yemek yenilen bir tür lokanta : BİSTRO
- Tavşan ve kuzu eti ile kızartılmış hamur yemeği : ÇULLAMA
- Yaşı ilerlememiş olan, ihtiyar karşıtı : GENÇ
- Bir ekonomik birimin belli bir süre içinde kazandırdığı aylık : GELİR
- Okul, spor kulübü veya meslekleri belirten tek tip giysi : FORMA
- İnce söz : ESPRİ
Bu seviyeyi tamamladıktan sonra, seviyeyi tamamlamak için ihtiyacınız olan tüm kelimeleri bulmak için bir sonraki konuya dönebilirsiniz. : Kelime Gezmece Kelime Profesörleri Cevap.
Oyun bitti, bir yorumunuz varsa, yorum yapmaktan çekinmeyin. Sana hızlıca cevap vereceğim.
Teşekkür Ederim.